1941 yılında |
Kozan / Türkiye' de doğdu |
1962 - 1967 yılları arasında |
İDGSA'da öğrenim gördü |
1969 - 1974 yılları arasında |
Milli Eğitim Bakanlığı burslusu olarak, Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi' nde |
1974 - 1976 yılları arasında |
Türkiye'de serbest çalışan sanatçı |
1976 - 1985 yılları arasında |
bugünkü adıyla Mimar Sinan Üniversitesi'nde |
1985 yılında |
Ernst-Strassmann-Stiftung burslusu olarak Almanya Köln' de resim çalışmalarını sürdürdü. Burs sonrası Köln kentine yerleşti. |
1986 |
Berlin Senatosu tarafından 750 yıllık törenler için burslu. |
1987'den sonra |
Köln'de serbest sanatçı olarak çalışmaktadır. |
2007 - 2020 |
İstanbul Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi |
1985' ten beri Seyyit Bozdoğan Koeln' de serbest çalışan bir sanatçı olarak yaşıyor. |
"Hem renkler hemde biçimsel bakımından ekseriyetle ölçülü yapıtları rüyalar ve gözlemcilik arasında yerini bulmaktadır" |
"Tutkulu bir ressamlık sevdası analizci bir beyin eşliğinde çalışmasının simgesidir." |
"Resimlerinde soyut ve somut öğelerin çatışmasından doğan hareketli bir birlik vardır." |
"Soyutlanmış manzara ve figür resimlerinde insan bedeni bazen manzara ile özdeş, bazen birbirlerine yabancılaşmış olarak algılanırlar." |
|
Sergiler |
|
|
Almanya ve Türkiye' de olmak üzere birçok kişisel sergi açmış ve önemli toplu sergilere katılmıştır |
|
|
|
|
|
Seyyit Bozdoğan' ın sanata yorumlar: |
||
|
Prof. Dr. Zehnder, Bonn Eyalet Müzesi Müdürü: |
Margot Westlinning, Galerie Kolon, Köln: |
Prof. Dr. Bernd Peter Lange, Osnabrück: |
|
Seyyit Bozdoğan' ın büyük bir tutku ile boyadığı resimleri, eli yönlendiren analizci bir beyin eşliğinde gerçekleşir. Resimlerin temel düzeni, manzara ile insan bedeni bağlantısının kurulması ve aynı zamanda soyutla somut arasında yoğun gerilimli ilişkilerin bütünlüğü ile varlık kazanır. Onun resim dilinin oluşmasında, Anadolu'da geçen çocukluk yaşantılarındaki bol ışıklı, renkli toprak katmanlarının ve toprak ağırlıklı manzaraların önemli bir yeri vardır. İlk dönem resimlerinde, resim yüzeyinden bir çerçeveyle koparılarak özellikle vurgulanmış, hacimsel objelerle bağıntı kuran ışıklı 'pencere'ler onun yapıtlarının karakteristik bir özelliğidir. Soyutlanmış manzara ve figür resimlerinde insan bedeni bazen manzara ile özdeş, bazen birbirlerine yabancılaşmış olarak algılanırlar. Yine de manzaralaşmış insan bedenleri kendini kuşatan doğada yataklanırlar... |
Seyyit Bozdoğan Anadolu'da, Kozan'da doğdu. Sergilemekte olduğumuz Beden ve Yüz Manzaralarını' ndaki özgün renk sembolizmi ve biçim dili, bu yörenin içlerinden canlılık fışkıran renklerinden ve doğa parçalarından izler taşımakta. Resimlerinde, insan ile arasındaki kökten gelen birlik, aralarındaki öz ve biçim benzerliğinin sanat diline dökülmesiyle duyumlanırlık kazanıyor: manzaralar, insan organlarını andıran biçimler alıyor, bedenler ve yüzler, yakın perspektifin büyütücü etkisiyle, kendi başlarına var olan, içlerine girilebilir dünyalara dönüşüyor. Yüzeyin parçalarında ayrıntının soyutluk ve özerklik kazanmasını sağlayan, alanları sert kontrastlı renk öbeklerine bölen çözümleyici ve yoğunlaştırıcı dokunun özgünlüğünü özellikle vurgulamalıyız. Böylece üst yüzeylerin düzgünlüğü ardında başka, daha temel bir şey görülür kılınıyor... |
Seyyit Bozdoğan için ressamlık bir tutkudur, bir aşktır. Resimlerinin bir çoğunda, ifadeyi pekiştirme, güzelleştirme, şekil ve renklerle mesajını daha da belirginleştirme arzusuyla, yakasını bırakmayan, ona rahat vermeyen konuların çeşitlemelerini yapar. Resimlerinin bir çoğu Türkiye ve Almanya'da çok kez sergilenmiş, kimileri ödüllendirilmiştir. Berlin kentinin 750. yıldönümü nedeniyle, 'Berlin'de Türkler' konulu bir resim sergisi hazırlamakla görevlendirilmiştir. Konularının iki ağırlık noktası vardır; soyut resimlerdeki renk ve yüzey parçalarından oluşan büyük gerilim alanlarının iç yapılarını göstermektedir, somut resimlerdeki ise Türkiye'deki yaşam ve iş koşullarını, Berlin'deki Türkleri, çevre sorununun insana verdiği sıkıntı ve tehlikeyi resimleştirmektir... |
Loading....