Ayşen Gümüşoğlu (Heykel Sanatçısı)
Çoculuğunda kendine ait bir dünya yaratmak hayali ile mimar olmaya karar verir.Eğitimini
başarı ile tamamladıktan sonra Londra’da da
aynı eğitime devam eder.Sonrasında ise bu alanın önde gelen şirketlerinde çalışır.Ancak
hep bir şeylerin eksikliğini hisseder.
Günümüz mimarisinin zamanın sınırlayıcı şartlarına bağlı olarak,yaratıcı yanının giderek azalması kendi içinde hayal kırıklığına yol açar.
20.yüzyıla damgasını vuran Le Corbusier’ nin
geçirdiği dönüşümden etkilenerek sanata yönelir.İtici gücü sanatçıların mimarlardan çok
daha özgür olduğudur.Sanatsal çalışmalarında ise eğitimini aldığı mimari çizim yöntemleri kullanarak, idealarını anlatacağı paralel bir dünya yaratır.
Çalışmalarında figürü temel alması,insana dönük bakış açısının yansımasıdır.Sanatı,
kişisel ve toplumsal keyif aracı olmaktan öte gerçeklilikle ilişkilendirilir ve eserlere yansıyan
ların hayatın içindeki iniş çıkışlar olduğunu düşünür.İçinde yaşadığımız toplum,sosyal
adaletsizlik,insan hakları,özellikle kadın, çocuk ve sürüden ayrı olanlara yönelik şiddet gibi unsurlardan,kişilik yapısı olarak etkilenmemesi söz konusu değildir.
Loading....